Bulutta SAP Güvenliği: Kurumsal Başarı İçin En İyi Uygulamalar
SAP güvenliği, bulut ortamında karşılaşılan benzersiz zorlukları ele almayı gerektirir. Bu analiz, SAP sistemlerinin güvenliğini sağlamak için en iyi uygulamaları ve stratejileri içermektedir.
Bektas OZKAN
İçerik Editörü

SapSecurityOnlinePodcast
Audio İçerik
SAP sistemlerinin buluta taşınması, şirketlerin kritik iş verilerini daha güvenli, esnek ve ölçeklenebilir bir ortamda yönetmesine olanak tanıyor. Ancak bu dönüşüm beraberinde yeni güvenlik risklerini de getiriyor. Capgemini ve Onapsis uzmanlarının katıldığı tartışmada, SAP güvenliği odağında buluta geçişin yarattığı fırsatlar, zorluklar ve gelecekteki eğilimler ele alındı.
Bulut Geçişinde Karşılaşılan Güvenlik Zorlukları
Şirketler giderek daha fazla Rise with SAP gibi projelerle buluta yöneliyor. Ancak hibrit ortamlar, yani hem bulut tabanlı hem de şirket içi sistemlerin birlikte çalıştığı yapılar, güvenlik yönetimini karmaşık hale getiriyor. Özellikle kamu hizmetleri gibi daha muhafazakâr sektörler bile artık bulutun sunduğu maliyet verimliliği ve kaynak optimizasyonu nedeniyle bu adımı atıyor. Burada en büyük ihtiyaç, geçişin en başında tasarımla güvenlik (security by design) yaklaşımının benimsenmesi.
Stratejiler ve En İyi Uygulamalar
Güvenlik uzmanları, SAP projelerinde güvenliğin sonradan eklenmemesi gerektiğini, baştan itibaren sürecin parçası olması gerektiğini vurguluyor. Bu, hem geliştirme sürecinde güvenli kodlama hem de proje yönetiminde risklerin minimize edilmesi anlamına geliyor. Ayrıca sürekli güvenlik ve uyum (continuous security & compliance), yapay zekâ ve otomasyon ile desteklendiğinde daha düşük maliyetli ve sürdürülebilir bir güvenlik modeli mümkün hale geliyor.
Paylaşılan sorumluluk modeli de kritik bir nokta. SAP altyapı ve platform güvenliğinin bir kısmını sağlarken, uygulama güvenliği, veri koruması ve güvenlik açığı yönetimi büyük ölçüde müşterinin sorumluluğunda kalıyor. Bu nedenle her şirketin kendi ihtiyaçlarına göre özelleştirilmiş bir strateji geliştirmesi şart.
Gelecek ve Yapay Zekâ Etkisi
Yapay zekâ (AI), SAP güvenliği açısından çift yönlü etki yaratıyor. Bir yandan zafiyet yönetimini, izleme programlarını ve sürekli uyum kontrollerini güçlendiriyor; diğer yandan saldırganların daha sofistike saldırılar tasarlamasını kolaylaştırıyor. Bu durum, şirketlerin daha proaktif ve esnek güvenlik stratejileri geliştirmesini zorunlu kılıyor.
Sonuç
Özetle, SAP sistemlerinin buluta taşınması yalnızca teknolojik bir adım değil, aynı zamanda güvenliği işin merkezine koyan yeni bir iş modeli anlamına geliyor. Güvenlik bir engel değil, aksine işin etkinleştiricisi ve rekabet avantajı sağlayan bir unsur haline geliyor. Şirketler, bulut yolculuklarında güvenliği baştan itibaren stratejik bir iş ortağı olarak konumlandırdıklarında, geleceğin siber tehditlerine karşı daha dayanıklı olacaklar.
Kaynak: Orijinal Makale
Etiketler
Paylaş
💬 Bu İçerik Hakkında Sorularınız mı Var?
Bu içerikle ilgili geri bildirim vermek veya daha detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçin.